Türkiye Orta Kuşakta, diğer bir deyişle Ekvator ve Kuzey Kutbu arasında yer aldığından hemen hemen bütün hava kütlelerinin etkisi altında kalmaktadır. Ancak bunlardan bazıları her mevsim görülmesine karşın bazıları yalnızca kışın ve yazın etkili olabilmektedir.
Dünyanın en büyük iç denizi durumunda olan Akdeniz, buraya gelen hava kütleleri için adeta ikinci kaynak bölgesi durumundadır. Türkiye de bir Akdeniz ülkesi olduğu için yurdumuzu etkileyen bütün hava kütlelerine doğrudan veya dolaylı olarak etki etmesi nedeniyle bu konunun başlığına “Akdeniz’i Etkileyen Hava Kütleleri” demek daha doğru olacaktır.
Türkiye soğuk aylarda polar, sıcak aylarda ise tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır
Türkiye’nin iklimi ve hava koşulları üzerinde esas rolü, Akdeniz’e kendi kaynak sahasının özellikleri ile yönelen ve daha sonra da Akdeniz’e inerken ve oraya yerleştikten sonra termodinamik ve dinamik değişikliklere uğrayan hava kütleleri oynamaktadır.
Yazın ve kışın Akdeniz, dolayısıyla yurdumuz esas olarak iki ana hava kütlesinin etkisi altındadır. Bunlar Polar ve Tropikal hava kütleleridir. Bazen Denizsel Arktik (mA) hava kütlesinin de Türkiye’ye yaklaştığı hatta üzerine bile yerleştiği çok nadiren de olsa görülmektedir. Ancak bu kütle Türkiye’ye gelirken uzunca bir yol kat ettiğinden, büyük ölçüde özelliklerini kaybetmektedir. Yani nispeten ısınmakta ve nem bakımından fakirleşmektedir.
Türkiye genellikle kışın Polar, yazın ise Tropikal hava kütlelerinin etkisi altında kalmaktadır. Ülkemizde yaz ile kış arasındaki mevsimlik sıcaklık farkının fazla olması da bu durumla açıklanabilir.
Türkiye’yi kış mevsiminde etkileyen hava kütleleri
1. Karasal Polar Hava Kütleleri (cP) : Kışın bu hava kütlesinin kaynak bölgesi Kuzey Rusya’dır. Özellikle kışın Kuzey Rusya ve Finlandiya üzerine bir Antisiklon yerleştiği zaman Avrupa’nın büyük kısmını etkiler. Hatta zaman zaman batıda Britanya adaları ve güneyde Türkiye üzerinden Akdeniz’e ulaşır.
Kaynak bölgesinde kuru ve çok soğuktur. Bu alanlarda gökyüzü açıktır. Çünkü nem bakımından fakirdir. Bu Karasal Polar (cP) hava kütleleri kuzeyde Arktik hava kütleleri ile karşılaşarak Sibirya Arktik Cephesini oluşturur. Bu hava kütlesi güneye, daha sıcak kara yüzeylerine hareket ederse alttan ısınır ve az da olsa nem kazanır. Türbülans ve rüzgar artar. Dağınık Cumulo tipi bulutlar ve kar serpintisi görülebilir. Toz ve duman olmadığı durumlarda görüş uzaklığı (rüyet) iyidir.
Karasal Polar (cP) hava kütlesi Akdeniz üzerine inerse, alttan ısınarak hızla kararsız hale geçer, bulutların oluşumuna ve kuvvetli sağanak yağışlara yol açar. Güneybatıya inerek, Büyük Sahra kaynaklı Karasal Tropikal (cT) ve Atlas Okyanusu oluşumlu Denizsel Tropikal (mT) hava kütlesi ile karşılaşarak, Akdeniz Cephesini oluşturur. Akdeniz’in sıcak ve nemli havası, bu hava kütleleri arasındaki farkı daha da arttırarak Türkiye’nin hava ve iklimine çok büyük etkisi olan Akdeniz depresyonlarının oluşumuna neden olur. Yurdumuzda bu hava kütlesi etkili olduğu zaman soğuk hava dalgasından söz edilir.
2. Denizsel Polar Hava Kütlesi (mP) : Kış mevsiminde görülen Denizsel Polar (mP) hava kütlesi, aslında, esas kaynak bölgesi Kuzey Amerika olan Karasal Polar (cP) hava kütlesinin, Atlas Okyanusu’ndan geçerken değişime uğramış şeklidir. Bu hava kütlesi çeşitli yollarla ve genellikle kuzeybatıdan Avrupa’ya ulaşır. Buralardan siklonik dönüş (İzlanda Siklonu) yardımıyla güneye doğru hareket eden ve zaten ılık, nemli ve kararsız olan hava kütlesi daha da ısınarak ve orografik nedenlerle yükselerek daha da kararsız duruma geçer ve kıyı Avrupa’da sağanak yağışlar görülür.
Kıyı Avrupa ve Akdeniz’de kararsız olan bu hava kütlesi kıta içlerine doğru gittikçe bir süre sonra alttan soğuyacakları için kararlı duruma geçerler. Ancak, Avrupa’da kararlı olan bu hava Akdeniz üzerinden Türkiye’yi etkilerse denizden kazandığı nem sonucu kararsız bir havanın özelliğini gösterir ve bol yağış bırakır. Hava kütlelerinin üzerinde kuvvetli rüzgarlar vardır. Kuvvetli buzlanma ve türbülans havacılıkta endişe yaratır. 500 mb’daki ortalama sıcaklık – 26 oC civarındadır.
Yine ikinci yol olarak, Kuzey Amerika oluşumlu Karasal Polar (cP) hava kütlesi, Atlas Okyanusu’nu geçerek alçak enlemlere deniz üzerinde daha geniş bir yol kat ederek gelir ve daha fazla nem aldığından kararsızlık gösterir. Azor Yüksek Basıncı’nın etkisiyle çöker, inverziyon oluşur ve kararlı bir hava kütlesi görünümünü alır. Bu nedenle aşağı seviyelerinde Stratus ve Stratocumulus bulutları görülür.
3. Karasal Tropikal Hava Kütlesi (cT) : Kışın esas kaynak bölgesi Kuzey Afrika ve Büyük Sahra’dır. Karasal Tropikal hava kütlesi (cT) kaynak bölgesinde son derece sıcak ve kurudur. Fakat Akdeniz üzerinde Karasal Tropikal (cT) ve Denizsel Polar (mP) hava kütlelerinin birbirleriyle karşılaşması sonucu, cephe sistemi ve siklonik oluşumla Avrupa ve Türkiye’ye sokulduğu zaman alt tabakalarından nem kazandığı ve yükseldiği için kararsız hale geçer ve çok fazla yağış bırakır. Karasal Tropikal (cT) hava kütlesinin hareketine bağlı olarak Akdeniz üzerinde siklonik fırtınalar ve yağışlar görülür. Bu durumlara özellikle kışın ve ilkbaharda sıkça rastlanır.
4. Denizsel Tropikal Hava Kütlesi (mT) : Kışın kaynak bölgesi Kuzey Atlas Okyanusunda 30o-40o enlemleri arasındaki tropik alanlardır. Azor antisiklonunun etkisi altında esas karakterini alır. Bütün yıl antisiklon karakteri taşıyan bu alan Avrupa’ya ve dolayısıyla yurdumuza ulaşmasını sağlar. Bu kaynak bölgesi kış mevsiminde güneye Kanarya Adaları civarına kadar çekilir ve oldukça daralır.
Türkiye’yi yaz mevsiminde etkileyen hava kütleleri
1. Karasal Polar Hava Kütlesi (cP) : Yazın bu kütlenin kaynak bölgesi aynıdır (Kuzey Rusya). Ancak Asya kıtası, karasallığı gereği oldukça ısınmış olduğu için kaynak bölgesi kuzeye çekilmiştir. Hatta eski kaynak bölgesinde kuvvetli ısınma nedeniyle termik bir alçak basınç oluşmuştur. Hava yine kurudur ve açıktır. Ancak güneye doğru ilerlerken, alttan ısınması sonucu hava kütlesi kararsız hale geçmekte ve sağanak yağışlar görülmektedir.
2. Denizsel Polar Hava Kütlesi (mP) : Yazın, genellikle kış mevsiminde görülen Karasal Polar (cP) hava kütlesinin, Denizsel Polar (mP) hava kütlesine dönüşümü şeklinde görülmektedir. Atlantik okyanusu üzerine stratus bulutları görülür. Avrupa sahillerinde genel olarak Cumulus bulutları ile varlığını hissettirir. Kara içlerine doğru gittikçe alttan ısındığı için kararsızlaşır. Sonuçta yer yer konveksiyonel yağışlara neden olur. Yine kıta içlerinde yüksek basıncın zayıfladığı yerlerde ve sıcaklığın çok artmasıyla mahalli siklonlar meydana gelir. Sağanak yağışlar görülür. 500 mb’daki sıcaklık ortalama – 17 oC dolayındadır.
3. Karasal Tropikal Hava Kütlesi (cT) : Yazın, basınç kuşaklarının kuzeye kayması nedeniyle Karasal Tropikal (cT) hava kütlesinin kaynak sahası genişler. Yine Kuzey Afrika, Anadolu, Rusya ve hatta Güney Balkanlar bu hava kütlesinin kaynak bölgesi olarak görülür. Bu hava kütlesi özellik olarak kaynak bölgesinde kuru, sıcak ve oldukça kararsızdır. Kuzeye doğru hareket ettiklerinde denizlerden geçerken nem alabilirler. Bunun sonucunda zaten kararsız olan hava kütlesi, nemli kararsız duruma geçer. Yazın, Türkiye’yi etkisi altına alan hava kütlesidir. Bulutsuz sabahlar puslu bir hava özelliğindedir. 500 mb’da ortalama sıcaklık – 8 oC ile – 10 oC arasındadır.
4. Denizsel Tropikal Hava Kütlesi (mT) : Yazın bu kütlelerin kaynak noktaları çok genişler. Karasal Tropikal (cT) hava kütlelerinin kaynak bölgeleriyle ilişki kurar. İngiltere’de orografik yağışlar meydana getirir. Avrupa’dan sonra tamamen kuru olan bu hava kütlesi yağış getiremese de Türkiye’ye serin kuvvetli rüzgarlarını getirir.
çok başarılı bir çalışma olmuş emeğinize sağlık