Ahaggar Dağları

Ahaggar Dağları

Çöllerin efendisi Sahra. Sahra çölünde güneş tam üstünüzde iken ufukta hiçbir şey göremezsiniz. Görebildikleriniz sadece çok yakında ya da uzakta olabilecek bir bulanıklıktır. In Salah vahasından, büyük çölün ortasına doğru güneye ilerledikçe, yoğunlaşan opaklığın her iki tarafını da kaplayan karartının yavaş yavaş farkına varırsınız.

Bu ilerleyişin sonunda  kademeli olarak, sonsuz ve yüksek görünen bir uçuruma, yani Cezayir topraklarında bulunun Ahaggar Masifinin en ucundaki burcuna varılır. Afrika’nın bize hazırladığı sürprizler listesinde bile bir sürpriz olarak ortaya çıkan Ahaggar, Sahra okyanusunda kurulmuş yaklaşık olarak İspanya büyüklüğünde dev bir adadır. Üç bir tarafı uçurumlarla çevrilmiş Ahaggar, batıda Susuzluk diyarı olarak bilinen, eski günlerde kervanın arkada bıraktığı bir gezginin derhal öldüğü Tanezrouft’a kadar uzanır.

Hoggar adıyla da tanınan Ahaggarlar, sıra dağlar olarak bilinmelerine karşın, yüksek bir granit platosudur. Ahaggarın orta kısmında Atakor  denilen bölümünde, lavlar graniti 180 metre boyunca bazaltla kaplayarak, devasa bir cüruf yığınının yüzeyi gibi kırmış ve yararak parçalamıştır. Aralarından biri volkanik kaya olan fonolit kulelerin yaklaşık 3000 metreye yükselen akla sığmaz dizilimi yükselir. Kayaların soğumasıyla, genellikle org borularına benzetilse de, hiçbir şeyi andırmayan uzun prizmatik şekiller halini alır. Atakor alanında (777 km²) 300’den fazla monolit şekilleri vardır. En az 2000 yıl boyunca Ahaggar’da yaşayan Tuaregler, buraya “dünyanın sonu”, “Assekrem” adını vermişlerdi.

Ahaggar masifinin tamamında neredeyse hiç yeşillik kalmamıştır. Yağışlar kısa sürer ve ara sıra meydana gelir. Fakat buharlaştırmayı geciktiren dik yamaçlı kanyonlarda, derinliklerinde bir serinlik ve yeşillik yanılsamasını vaat eden alanlarda toplanmıştır. Az kalmışlarda olsa, Tuareg’teki sürüler için büyük önem taşımaktadır.

ahaggar_daglari

YAŞMAKLI HALK

Ahaggarlı Tuaregler dikkat çekici bir kavimdir. Uzun boylu ve açık tenli erkekleri,  ergenliklerinden itibaren, bazılarına göre kötü ruhların ağızdan girmesini önlemek için yaşmak takar. Uzun kılıç, hançer ve beyaz antilop derisinden yapılmış kalkanlar vardır. Bazı otoritelere göre onlar, MÖ 1000’lerde Libya’dan akın eden esrarengiz savaşçıların soyundan gelirler ve Tassili’nin kayalarına resmedilmişlerdir. İsimleri Taureg, İslamiyet’e dönmekte geciktikleri, halen de en katı inanışlara mesafeli durdukları için ‘Tanrı’nın terk ettiğ’ alamında Arapça bir ifadedir.  Yaşmaksız kadınlar aile işlerinde etkili bir güce sahiptir ve Tuareg ailelerinde genellikle tek eşlilik hakimdir.19. yüzyılın sonlarında, Ahaggarlı Tuaregler, Tamanrasset ve In Salah vaha kentlerinden başlayarak çölün büyük bir bölümünü yönetti. Buralarda fildişi, altın ve köle ticaretiyle uğraşarak, kervanlardan himaye parası kopararak gelirlerini artırdılar. Söylentiye göre Tuaregler,  geçim yollan 1881’de Fransızların Sahra’yı geçen bir demiryolu inşa etme planlarıyla tehdit altına girdiğinde, tetkik yapmak için yollanan keşif heyetinin hemen hemen tümünü katlederek yanıt verdi. Keşif ekibi hem kötü örgütlenmiş hem de kötü yönetilmiş ve kabile üyeleri yalnızca Orta Çağ silahları kullanmış olmalarına karşın, Tuareg saldırısının gücü ve netameli görünümleri, onları Fransızların gözünde yenilmezlik ününe kavuşturdu. Fransızlar üzerinde derin bir etkileri oldu ki, Tuaregler kendilerinin bile duymadığı efsanelerle anıldı. Bunlann en etkileyici olanlarından biri, Pierre Benoit’mn 1919 yılında yazmış olduğu L’Atiantide romanında özetlenmiştir.  Roman, Ahaggar dağlarında bir kalede yaşayan ve genç Fransız subayları önce baştan çıkarıp, sonra öldüren güzel Atlantis kraliçesi Antinea’dan bahseder. Sonra 1925’te arkeologlar, kraliyet rütbesiyle gömülmüş bir kadirim iskeletini bulduklarım duyurdu. Popü­ ler medyada bu genç kadının Antinea olduğu yazılmıştı. Olanlar heyecan vericiydi. Fransız subaylar başka bir kanıt bulmak için dağları didik didik aradı. Büyük kâşif Henri Lhote bile konuya ilgi duymuştu. Büyük kâşif, 1928 yılında ücra bir mağarada, göğüsleri beyaz çamurla sıvanmış bir kadın resmi buldu ve onun unutulmaz Ahaggar’ın çekici ve tehlikeli dişisi Antinea olduğunu ileri sürdü.

4 thoughts on “Ahaggar Dağları

  1. I am sure this piece of writing has touched all the internet users, its really really nice piece of writing on building up new webpage.

  2. After I initially left a comment I appear to have clicked on the -Notify me when new comments are added- checkbox and from now on each time a comment is added I get 4 emails with the exact same comment. Is there a way you are able to remove me from that service? Thank you!|

  3. Oh my goodness! Awesome article dude! Many thanks, However I am encountering difficulties with your RSS. I don’t know the reason why I can’t subscribe to it. Is there anyone else having similar RSS problems? Anyone who knows the solution will you kindly respond? Thanks!!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir