Günümüze kadar dalgalı bir seyir izleyen bölge plânlama, kavramsal ve özellikle uygulama olarak ülkemizde yeterince gelişememiştir. Ülkemizde ilk bölge plânlama çalışması 1950 sonlarında başlamış ve I. ve VII. Plan dönemlerinde hızlanmıştır. I. BYKP’nın uygulanmasına başlanıldığında, ekonomik gelişmenin bölge düzeyindeki etkilerinin izlenmesinde güçlüklerle karşılaşılmıştır. Ulusal planın bölgesel gerçeklere dayanmasının gerekliliği hissedilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda, seçilen birkaç pilot bölgede her biri farklı bir soruna yönelmiş bölgesel plânlama çalışmalarına başlanmıştır.
10.1.Antalya Bölgesi Projesi
Antalya, Isparta ve Burdur illerini içine alan bölgede, ekonomik ve toplumsal yönden dengeli bir gelişmeye temel olacak, yatırım öncesi araştırmaları yapmak, hem başka bölgelerde yapılacak araştırmalar için hem de Türk personelin plânlama yöntemleri konusunda yetiştirilmesini sağlamak üzere, 1959’da yürütülmeye başlanan proje, DPT’nin kurulmasından sonra onun yönetiminde, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Kalkınma Fonu’ndan ve Dünya Tarım Gıda Örgütü’nden (FAO) sağlanan parasal yardımlarla yürütülmüş, 1965’te bitirilmiştir.
10.2.Doğu Marmara Bölgesi Projesi
Az gelişmiş bir ülkenin nispeten gelişmiş bir bölgesi olan Marmara’da uygulanmak istenen bölgesel plânlama çalışması, İstanbul çevresindeki aşırı kentleşme ve merkezileşmenin önüne geçmek amacıyla hazırlanmıştır. Türkiye’de hazırlanan ilk bölge plânları (1960 yılı sonu) arasında yer alan Doğu Marmara Bölgesi Planı bu nedenle daha çok metropoliten plânlama çabasının ürünüdür. Plana göre; İstanbul’un büyümesi hem kaçınılmaz hem de teşvik edilmesi yararlı bir olgudur.
Doğu Marmara Planı’nın benimsediği ilkeler: alt yapı yatırımlarının, bir yandan verimliliği ve geliri artıracak bir hızla yapılması, bir yandan da pahalı olmasından kaçınılması, planların uygulanabilir nitelikte olması ve faaliyetlerin aşama aşama yürürlüğe konmasıdır. İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve Çanakkale’yi içine alan bu bölgede, ilk 4 ile öncelik verilmiştir.
Planın başlıca hedefleri; bir yandan ekonomik verimliliğin, öte yandan da tarihsel ve fiziksel değerlerin korunmasıdır. Bölge ölçüsünde, İzmit ve Bursa şehirlerin gelişmelerinin desteklenmesi, geniş araziye ihtiyaç duyan sanayi kuruluşlarının bölge ölçüsünde desantralize edilmesi ilkesi benimsenmektedir. Metropoliten ölçekte ise; İstanbul’un doğu yakasının, batı yakasına kıyasla daha
hızlı gelişme eğiliminin, organize sanayi bölgeleri ve yeni bir ulaşım ağı ile desteklenmesi öngörülmektedir.
Doğu Marmara Bölgesi Ön Planı bugüne kadar uygulamaya konulamamıştır. Bu planın katkısı, daha sonraki çalışmalara rehberlik etmesi ve şehir planlamasının, bölgesel verileri de hesaba katarak kalitesinin yükseltilmesine vesile olmasıdır.
10.3.Zonguldak Bölgesi Projesi
Demir-çelik ve kömür üretim merkezi olan Zonguldak çevresi için 1964’de, hazırlanan bu bölgesel plan. Zonguldak Bölgesi Ön Planı olarak anılmış ve Türkiye’nin ilk çok yönlü bölgesel planı olmuştur. Bu proje için özel bir örgüt kurulmamış, İmar ve İskân Bakanlığı’nca yürütülmüş, ancak proje gerçekleştirilememiştir.
Zonguldak Bölge Planı aşağıdaki hedeflere varmayı amaçlamıştı:
1. Nüfus artışı ve kalkınma hızı arasındaki bağlantıyı kurmak ve uzun sürede denge sağlamak.
2. Bölge alt yapısını plan hedeflerine hizmet edecek biçimde geliştirmek.
3. Bölge içinde gelir farklılaşmasını azaltmak.
4. Yapılacak yatırımlardan en yüksek faydayı sağlamak.
5. Şehirleşmeyi teşvik etmek ve tarım dışı imkânlarını artırmak.
6. Resmi sektör ile özel sektör arasında denge kuracak çalışmaları desteklemek.
Bu amaçları gerçekleştirmek için de bölgenin balıkçılık, madeni eşya sanayi, ayakkabıcılık, mobilyacılık, çimento ve yapı gereçleri gibi sanayi etkinliklerinin geliştirilmesi öngörülmüştür.
10.4.Çukurova Bölge Projesi
Merkezinde Türkiye’nin dördüncü büyük şehri olan Adana’nın yer aldığı Çukurova Bölgesi (Adana, İçel ve Hatay illerini kapsıyor), hızlı gelişen ve gelişme potansiyeli fazla olan bir bölgedir. Bu projenin başlıca hedefi; sektörler arası geniş kapsamlı bir yaklaşımla, bölge gelirlerinin artırılmasını sağlayacak yatırım alanlarının saptanması ve bölge içinde daha dengeli bir gelir dağılımının gerçekleştirilmesidir.
Yine bu projede, İmar ve İskân Bakanlığı, D.P.T. ile işbirliği yapmıştır. Proje çalışmaları sonucunda, bölgenin kaynak envanteri yapılmış ve ayrıntılı bir arazi kullanılış planı hazırlanmıştır. Gübre, paketleme ve zeytinyağı gibi bazı projeler hazırlanmış ve gerçekleştirilmiş olmasına, halk ile yerel kuruluşlarda bölge planlaması çalışmalarına ilgi uyandırılmış bulunmasına rağmen sonradan D.P.T. bu projeyi, yıllık uygulama programlarından çıkarmıştır.
10.5.Zonguldak–Karabük-Bartın Bölgesel Gelişme Projesi
Çok sektörlü, kamu-özel kesim işbirliğine dayalı Bölgesel Gelişme Projesi olarak Zonguldak-Bartın-Karabük Projesi, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun küçültülmesi ve Karabük ve Ereğli Demir Çelik İşletmeleri’nin özelleştirilmesi ile meydana gelecek ekonomik ve sosyal sonuçlarının analiz edilmesini, özel sektörün yeni faaliyetlerinin geliştirilmesini ve yatırım alternatiflerinin belirlenmesi, bölgede yapılabilecek yatırım alanlarını tanımlamayı amaçlayan bir kalkınma projesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
10.6.Doğu Anadolu Projesi (DAP)
Devlet Plânlama Teşkilatı, halen göreli olarak Türkiye’nin en az gelişmiş bölgesi durumundaki Doğu Anadolu Bölgesi’nin, diğer bölgelere göre daha az gelişmiş ve daha düşük gelişme hızına sahip olduğu gerçeğini dikkate alarak bu bölgenin geliştirilebilmesi için DAP Ana Planı çalışmalarını başlatmıştır. Kısaca, DAP olarak adlandırılan proje, Doğu Anadolu’daki 14 il (Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli, Van) ile bölgeyle homojenlik gösteren komşu Gümüşhane ve Bayburt illerini kapsamaktadır. DAP Ana Planı’nın 2000 yılı sonunda bitirilmesi programlanmıştı.
Plân çalışmalarında dikkate alınacak temel amaçlar ve hedefler özetle;
Bölgenin sosyo-ekonomik gelişmesini hızlandıracak politika ve uygulamaları ortaya koymak,
Sektörel gelişmeleri hızlandırmak üzere çeşitli alanlarda analizler yapmak ve öncelikleri belirlemek,
Bölgede kırsal ve kentsel gelişmeyi sağlamaya yönelik önemli kamu yatırımlarını belirlemek ve özel kesim yatırımlarını özendirici politika ve uygulamaları ortaya koyarak; bölgesel gelişmeyi kamu, yerel yönetimler, özel kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde geliştirmek,
Bölgedeki girişimciliği teşvik etmeye, bölgesel iç dinamikleri harekete geçirmeye ve/veya bölge dışındaki girişimcileri (yabancı sermaye dâhil) çekmeye yönelik yatırım alanlarının belirlenmesi, yatırım projelerinin hazırlanması, nitelikli işgücü temini, teknoloji, finansman, vb. konularda somut öneriler geliştirmek, bunların eşgüdümünü sağlayacak kurumsal düzenlemeler önermek ve bu çalışmaları “katılımcılık ilkesi” çerçevesinde gerçekleştirmek,
Seçilmiş yatırım konularında, mevcut potansiyelin değerlendirilmesi ve yatırımlara yön göstermek amacıyla değişik konularda fizibiliteler hazırlamak,
Bölgesel istihdamın geliştirilmesi açısından önem taşıyan işgücü arz ve talebinin sektörel ve mekânsal analizini yapmak, bölgedeki insan kaynaklarının geliştirilmesi konusunda sektörel yeni projeler önerme, biçiminde sıralanmıştır.
10.7.Doğu Karadeniz Bölgesel Gelişme Projesi (DOKAP)
Karadeniz Bölgesi’nin, işsizlik ve buna bağlı olarak bölge dışına olan sürekli göç, kişi başına düşük gelir, tek sektöre ve az sayıda ürüne bağımlılık gibi kronik sorunları vardır. Ancak, Doğu Karadeniz Bölgesi, yıllardır kapalı olan doğu koridorunun olumlu uluslar arası siyasal gelişmelere bağlı olarak açılmasıyla kalkınma sürecinde bir fırsat yakalamıştır. Bu fırsatın tam anlamıyla değerlendirilebilmesi amacıyla, Doğu Karadeniz Bölgesel Gelişme Projesi hazırlama fikri doğmuştur. Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon’dan oluşan alanda hedef yılı 2020 olmak üzere bir Entegre Bölge Gelişme Ana Planı hazırlanacak ve plan doğrultusunda öncelikli sektörler ve uygun yatırım projeleri belirlenecektir.
Bu bölgesel kalkınma plânının amaçları sosyal, ekonomik ve çevresel konularında gözlenen olumsuzlukları giderecek şekilde ifade edilmiştir ki, bunlar:
1. Bölgenin ekonomik yapısını güçlendirerek ortalama gelir düzeyini yükseltmek ve bölge içi gelir dağılımını iyileştirmek,
2. Bölgenin sosyal gelişimini ve dayanışmayı sağlayarak bölge içi entegrasyonu sağlamak,
3. Bölgenin doğal kaynaklarını ve çevre kapasitesini koruyarak uzun dönemli sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaktır.
Plânın kalkınma stratejisinin 4 temel bileşeni vardır; ana ulaşım alt yapısının geliştirilmesi, çok amaçlı su kaynaklarının geliştirilmesi, toprak mülkiyeti ve kullanımının iyileştirilmesi ve mahalli idarelerin güçlendirilmesidir.
10.8.Yeşil ırmak Havza Gelişim Projesi
Yeşil ırmak ve kollarının yer aldığı havzada akarsu rejiminin düzensizliğinden kaynaklanan taşkınlar, erozyon, su ve çevre kirliliği sorunları önemli boyutlara ulaşmıştır. Bu proje ile, havzada ekolojik dengeyi bozmayacak en uygun ve ekonomik arazi kullanım planlamasının yapılması, doğal kaynakların güncel takibinin ve yönetilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, erozyonun önlenmesi, su kirliliğinin belirlenmesi ve kontrolü, meraların ıslahı, orman alanlarının belirlenmesi ve izlenmesi, şehirleşme ve sanayileşmenin takibi ile planlı gelişme konularında
sorunların çözümü önem arz etmektedir. Projenin coğrafi alanı Amasya, Çorum, Samsun, Tokat ve Yozgat illerini21 kapsayan Yeşil ırmak ve kollarının oluşturduğu havzadır.
Orta ve uzun dönemli sürdürülebilir gelişmeyi amaçlayan Yeşil ırmak Havza Gelişim Projesi için ortak bir veri tabanı oluşturulması gerekmektedir. Bu amaçla “Coğrafi Bilgi Sistemi Alt Yapısı Projesi” olarak adlandırılan bir çalışmanın yapılması DPT’ce kararlaştırılmış ve bu proje, TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi’nce başlatılmıştır.
Coğrafi Bilgi Sistemi Projesi kapsamında, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri teknolojileri yardımı ile havza yükseklik modelinin oluşturulması, arazi kullanımının güncel haritaları, yerleşim yerleri, tarım orman ve mera alanları, erozyon riski gibi bilgi katmanlarından oluşacak bir veri tabanı geliştirilecek ve bu taban çözüm amaçlı gelişme projeleri için temel oluşturacaktır. Bu amaçla, bölgenin temel gelişme stratejilerini belirleyecek “Bölgesel Gelişme Ana Planı” çalışması için iş tanımı yapılmıştır.
10.9.Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
Proje kapsamında, öncelikle Bölge’nin çok zengin su kaynaklarından olan Fırat ve Dicle nehirleri sularının, sulama ve enerji üretimi amacıyla değerlendirilmesi, düzensiz akışı olan bu iki nehrin sularının dizginlenmesi öngörülmüştür. Türkiye’de suları rasyonel şekilde kullanma kararı 1930’lara kadar dayanmaktadır. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde, ülkenin her alanda değişim ve gelişim çabası içinde bulunduğu sıralarda, özellikle elektrik enerjisi gereksinimi en belirgin ve öncelikli ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Bu amaçla, mevcut su kaynaklarından elektrik enerjisi elde edilmesi için, 1936 yılında Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) kurulmuştur.
II. Dünya Savaşı sonrası yeni ihtiyaçların ortaya çıkması üzerine, 1954 yılında kurulan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) çalışmaları çerçevesinde de, Türkiye 26 havzaya ayrılarak, etüt ve plânlama çalışmaları sürdürülmüştür. 1960’tan sonra Fırat ve Dicle’nin sulama ve enerji potansiyelini belirleyen raporlar hazırlanmış ve bu nehirlerden ne şekilde faydalanılacağı açıklık kazanmıştır. Böylece bu iki su kaynağındaki projeler birleştirilerek “Güneydoğu Anadolu Projesi” şeklinde adlandırılması benimsenmiştir.
1986 yılında Bölge’nin entegre bölgesel plânlama çerçevesinde ele alınması, yürütülmekte olan faaliyetlerin koordinasyonunun sağlanması ve yönlendirilmesi görevi Devlet Plânlama
21 Projenin coğrafi alanında yer alan il valiliklerince 1997 yılında 97/9991 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Yeşil ırmak Havzası İl Özel İdareleri Hizmet Birliği kurulmuştur.
Teşkilatı’na (DPT) verilmiştir. Bu çerçevede GAP Mastır Planı 1989 yılında hazırlanmış ve bölgenin kalkınma stratejisi entegre-çok sektörlü plânlama anlayışı çerçevesinde ortaya konmuştur22.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP); Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Kilis illerini içine alan Güneydoğu Anadolu Proje Bölgesi’nin (GAPB) toptan sosyo-ekonomik kalkınmasını (bölge halkının daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşması ve diğer bölgelerle arasındaki gelişmişlik farkının ortadan kaldırılmasını) amaçlayan bir bölgesel kalkınma projesidir.
Türkiye’nin bölgesel kalkınmaya yönelik en kapsamlı plânlama çalışması olan GAP; Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı süren baraj ve hidroelektrik santralleri ile sulama tesislerinin yanı sıra kentsel ve kırsal altyapı, tarım, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık, konut, turizm ve diğer sektörlerdeki yatırımları da kapsayan entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma yaklaşımı içinde devam ettirilmektedir.
Kaynak: “BÖLGESEL KALKINMA” Ders Notları Prof. Dr. Ertuğrul Murat ÖZGÜR
Çok yararlı bilgi olmuş şu an için GAP tan başka aktif proje yok heralde