Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Ülkemizdeki 7 coğrafi bölgeden bir olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye’nin en küçük ve en az nüfuslu bölgesidir. Yaklaşık olarak 58.600 km² yüzölçümüyle 4.3 milyon insan bu bölgede yaşamı devam ettirmektedir. Bölgenin güneyinde Suriye ve Irak ile sınırlarımıza kadar uzanan “Verimli Hilal” ismiyle bilinen ve çok köklü bir kültür tarihi olan bu bölge, aynı zamanda Yukarı Mezopotamya olarak ta bilinir.

70gdoguanadolubolgesifizi

Yeryüzü şekilleri açısından bakıldığında bölgemiz Arabistan Platformu ile kuzeydeki kıvrımlı ve şaryajlı dağlar arasında platoların en geniş yeri kapladığı bir geçiş alanıdır. Kuzeyde 1000 m. dolayında olan plato yükseltisi, güneyde 500-600 m. dolayına iner. Kuzeyde plato üzerinde, Arabistan Platformunun örtü tabakalarında oluşan ve Türkiye’nin başlıca petrol yataklarını içeren kenar kıvrımları Toros uzantısına kabaca paralel uzanır. Bölgenin doğu yarısında kenar kıvrımlarla güneydeki Mardin Eşiği kabartısı ve batıda çok genç bir bazaltlık volkan yapısı olan Karacadağ ( 1919 m.) arasında bir çanaklaşma ve çökelme alanı olan Diyarbakır havzası yer alır. Bölgenin Batı bölümü ise, çoğunlukla kireçtaşlarından yapılmış Şanlıurfa ve Gaziantep platoları ile kaplıdır. Mezopotamya’nın iki büyük akarsuyu Fırat ve Dicle İle kolları bu platolar İçine gömülmüştür.

Bölge Doğuya gidildikçe şiddetlenen ve Güneye gidildikçe kuraklaşan, ama genel olarak Akdenizsel özellikler gösteren karasal bir İklimin etkisindedir. Yazlar kurak ve çok sıcak geçer (temmuz ort. Sıcaklığı Batıda Gaziantep’te 27,1°C, ortada Şanlıurfa’da 31,5°C, D.’da Diyarbakır’da 31°C); Türkiye’de en yüksek sıcaklıkların ölçüldüğü yerler buradadır (Şanlıurfa 46,5°C, Diyarbakır 46,2°C). Kışlar yağışlı ve bulunulan enleme göre oldukça soğuktur. (Ocak ort., Gaziantep 2,3°C, Şanlıurfa 4,9°C, Diyarbakır 1,5°C); sıcaklık – 20°C dolayına düşebilir. Yağışlar Kuzeyden Güneye ve Batıdan Doğuya azalır (yıllık ortalama yağış tutarı Siirt 737 mm, Diyarbakır 497 mm, Gaziantep 574 mm). Güneyde yer alan bazı yüksek yerler, daha yağışlıdır. (Mardin 688 mm).

Güneydoğu Anadolu yurdumuzun orman bakımından en fakir bölgelerinden biridir. Kuzeydeki dağlık kesimde ve Mardin eşiği üzerinde görülen çoğu bozuk meşe ormanları, bölgenin ancak % 3 kadarını kaplar. Bunun dışındaki alanlar güneye gidildikçe fakirleşen bozkırlar halindedir. Güneydoğu Anadolu km²’ye 73 kişiyi aşan yoğunluğu ile Türkiye ortalamasının üstünde nüfuslanmış bir bölgemizdir. Ama bu bakımdan iklim şartlarına, su ve tarım olanaklarına bağlı olarak çeşitli yöreleri arasında büyük farklar vardır Bu nedenle nüfus, özellikle, bölgenin daha elverişli olan Batı kesimi ile Toros eteklerinde ve Mardin eşiği alanında toplanmıştır.

Elverişli topraklarına karşın, susuz ve kurak bazı platolar çok tenhadır. Başlıca kentler de (Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin ve Siirt) doğal koşulların belirlediği yörelerde, tarihi yollar üzerinde kurulmuştur. Kentleşme ve nüfus yoğunluğu üzerinde rol oynayan yeni bir etken de petrol ve petrol sanayisidir (Batman). Güneydoğu Anadolu’nun bir başka özelliği de, yıllık nüfus artış oranının Türkiye ortalamasının üstünde oluşudur.

Tarım bakımından dünyanın en eski kültür odakları arasındadır. Zamanımızdan 9-10 bin yıl kadar önce birçok yabani bitki ve hayvan burada evcilleştirilmiştir. Günümüzde de tarım bölge ekonomisinde en önemli yeri tutar. Bu bakımdan tarla ürünleri başta gelir ve bölge tarımsal gelirinin % 70 kadarını sağlar. Türkiye yüzölçümünün ancak °/o 7 kadarına eşit yer kaplayan bu bölge alanına ve nüfusuna (Türkiye nüfusunun % 8,5’i kadar) oranla tarımsal üretim fazlalığı İle dikkati çeker. Türkiye’de üretilen baklagiller ve sebzelerin °/o 28,7’si, üzümün % 33,7’si, buğdayın °/o 12,2’si, zeytinin % 13,2’si, antepfıstığının % 94,7’si, mercimeğin yarıdan fazlası bu bölgenin payına düşer. Makineli tarıma elverişli geniş ve verimli topraklarına karşın, tarımı kısıtlayan başlıca etken, uzun yaz aylarındaki kuraklık ve su kıtlığıdır.

GAP’ın tamamlanmasıyla bölgenin Türkiye ekonomisinde zaten önemli olan bu payı çok büyük ölçüde artacak ve bu gelişme dolaylı etkileriyle bölgenin yapısını ve görünümünü değiştirecektir. Tarla tarımının yanında, hayvancılık ve hayvan ürünleri de bölgenin geleneksel ve hatta bazı yörelerde başta gelen gelir kaynağıdır. En çok koyun ve keçi gibi yarı kurak koşullara uyan küçükbaş hayvan beslenir. Türkiye’de beslenen koyunların % 10 kadarı bölgenin payına düşer. Bir kısım halk göçebe hayvancılıkla uğraşır. Canlı hayvan satışı ve hayvan ürünleri tarımsal üretim değerinin % 30 kadarını sağlar.

Güneydoğu Anadolu’nun en büyük yeraltı zenginliği, çoğu Diyarbakır ve Siirt çevresinde yer alan petrol yataklarıdır. Ayrıca, Irak’ta Kerkük petrol bölgesinden başlayan, her biri yaklaşık 900 km uzunlukta iki boru hattı Irak petrolünü bölgeden geçerek Yumurtalık limanına taşır. Bu bakımlardan bölgenin Türkiye ekonomisinde özel bir yeri vardır. Krom, manganez, demir, asfaltit, perili ve fosfat öteki önemli yeraltı kaynaklarıdır. Geleneksel sanayi kollan son zamanlarda yeni dalların katılmasıyla büyük ölçüde çeşitlenmiştir (çimento, dokuma, besin, kimya, madeni eşya ve tarım aletleri, yem). Başlıca sanayi merkezleri Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin ile petrol sanayisi sayesinde büyük kent durumuna gelen Batman’dır. Bölgenin Verimli Hilal’lin alanında, Anadolu’yu Arap âlemine bağlayan kara ve demiryolları üzerindeki konumu, bütün tarih boyunca olduğu gibi, bugün de önemini korumaktadır. Havayolu ile de yurdun öteki bölgelerine bağlı olan Güneydoğu Anadolu, aynı zamanda Türk kültür tarihinin birçok ünlü bilim adamını yetiştirmiş geleneksel odaklarını kapsar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir