Coğrafyacılar Ne Yapsın?

Prof. Dr. Murat Türkeş
Hocamızın Türkiyede Coğrafya nın son durumu hakkındaki yazısı
Bir Bayram Hikayesi:

Ya Coğrafyacılar Ne Yapsın?

Görüşlerim: Günümüzde Klimatoloji ve Meteoroloji çok disiplinli bir alan, meteoroloji kuruluşları (Türkiye’de Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü (kısaca, DMİ), batı ülkelerinde Ulusal Meteoroloji ya da Hava Servisleri, eski Sovyetler Birliği ve sosyalist Avrupa ülkelerindeyse Ulusal Hidroloji ya da Hidrometeoroloji Servisi, vb. isimlerinde) ise hem çok disiplinli (meslekli ya da bilim alanlı) hem de çok sektörlü kuruluşlar olarak kabul edilir, yönetilir ve buna göre istihdam politikaları belirlenir.

Ulusal Meteoroloji ya da Ulusal Meteoroloji ve Klimatoloji kuruluşlarında, dünyanın hemen tüm ülkelerinde çalışma olanağı bulan meslek ve bilim dallarından birisi de, meteorologların ve fizik, matematik gibi ilgili ya da bu alanda yetiştirilme olanakları olan meslek gruplarının yanı sıra, Coğrafya Bilimi ve Coğrafyacı’lardır. Günümüzde, üniversitelerin Fen-Edebiyat ve Edebiyat fakülteleri ile AÜ Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde akademik coğrafya lisans ve lisansüstü eğitim ve öğretimi veren Coğrafya bölümlerinde, doğrudan DMİ’nin bilim ve hizmet alanına giren çok sayıda teorik ve uygulamalı klimatoloji ve meteoroloji dersi ile yine DMİ’nin sorumluluk ve hizmet alanına ilişkin CBS ve Uzaktan Algılama’dan çeşitli klimatolojik, hidrolojik/hidroklimatolojik/hidrometeorolojik ve istatistiksel analiz yöntemlerine, küresel iklim değişikliği ve iklimsel değişkenlik analizlerine kadar değişen uygulamalı dersler okutulmaktadır. Dünyanın, çok ciddi bir biçimde atmosfer, hava, iklim, iklim değişikliği, küresel değişiklik, atmosferik çevre, kuraklık ve çölleşme vb. konularını ve bunlara ilişkin sorunların çözümlerini artıştığı yeni koşullar altında, coğrafyacılara DMİ’nin yeni Meteoroloji Uzmanlığı düzenlemesinde yer verilmemiş olması çok büyük bir talihsizlik olmuştur.

Coğrafyacılar, geçmişte hem coğrafyacı (temel olarak Fiziki Coğrafya) hem de jeomorfolog olarak, DMİ’ye ve MTA, DSİ, EİE, İller Bankası, Kara yolları ve Orman Bakanlığı gibi çok sayıda teknik bakanlık ve kuruluşta çalışma olanağı bularak, Türkiye’nin kalkınmasına ve kendine özgü doğal ve fiziksel çevresine ilişkin sorunlarının çözümü, doğal kaynakların belirlenmesi ve korunması vb. konularında çok ciddi katkılarda bulunmuştur. Coğrafyacılar, bugün de, başta DMİ, Orman ve Su Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, MTA ve DPT gibi uygulamacı ve karar verici kurum ve kuruluşlar gelmek üzere, ülkenin kalkınması ve refahının arttırılması için ilgili kurum ve kuruluşlarda iş bulmak ve çalışmak istemektedir. Ancak başta DMİ olmak üzere, birçok kurum, kuruluş ve bakanlıkta, Coğrafyacı’ların yapabileceği, mesleki yetkinlik ve sorumluluk alanına giren işlerde, başka meslek gruplarının çalıştığı, istihdam edildiği görülmektedir. Bu konuyu yıllardan beri, birçok meslektaşım ve hocamız gibi, ben de hiçbir meslek elamanını, grubunu ve kuruluşunu incitmeden, kötülemeden, yalnız Coğrafyacı’ların konumunu, yapabileceklerini ve bu alandaki gereksinimi, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluş yöneticisine anlatmaya çalışmışımdır. Örneğin, yanılmayı çok isterim, anımsayabildiğim ve bilebildiğim kadarıyla, son 20 yılda yukarıda adı geçen bakanlık, kurum ve kurluşlarında, örneğin DMİ’de doğrudan herhangi bir coğrafya kökenli teknik eleman alımına yönelik bir iş ilanı verilmemiş ve doğrudan bir coğrafyacı ya da jeomorfolog istihdam edilmemiştir. Dahası, başka nedenleri de olmakla birlikte, emekli olan jeomorfologların kadroları ya geri verilmekte ya da boş tutulmaktadır. Bu durum, ne yazık ki, doğrudan Coğrafya Eğitim ve Öğretimini ve Coğrafyacı’ları ilgilendiren yeni kurum ve kuruluşların teknik eleman istihdam politika ve uygulamaları açısından da sürmektedir.

Örneğin, son yıllarda Çevre ve Orman Bakanlığı (şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) bünyesinde bir İklim Değişikliği Dairesi kuruldu ve kamu kurumları arasında iklim değişikliği konusundaki eşgüdümü ve işbirliğini artırmak için bir iklim değişikliği üst düzey koordinasyon komitesi (İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu) oluşturuldu. Ne kadar acı ve üzücüdür ki, kurulan bu İklim Değişikliği Dairesi’nde, lisans ve lisansüstü ders planlarında ayrıntılı ve çeşitli klimatoloji/meteoroloji ve iklim değişikliği dersleri bulunan Fen-Edebiyat ve Edebiyat Fakültelerinin Coğrafya lisans (Coğrafyacı) ve lisansüstü mezunları (Jeomorfolog, Klimatolog) istihdam edilmemiştir.
Sonuç olarak, “3254 Sayılı Kanunun “Meteoroloji Uzmanlığı” başlıklı 32/A Maddesi” ivedilikle iptal edilmelidir. Bu düzenleme, DMİ’nin bilisel ve teknik ilgi ve sorumluluk lanına giren Ünivesritelerin ilgili bölüm, anabilim dalı ya da enstitülerinin ve meslek kuruluşlarının görüşleri de alınarak yeniden ve adil bir biçimde yapılmalıdır.
Coğrafya bölümlerinin lisans ve lisansüstü programlarından mezun olan Coğrafyacı’lar, ilgili öteki bakanlık, kurum ve kuruluşlarının yanı sıra, DMİ’de hem Meteoroloji Uzmanı hem de DMİ’nin Hava Tahminleri, Araştırma ve Bilgi İşlem, Zirai Meteoroloji ve İklim Rasatları daire başkanlıklarında, onların ilgili teknik şube müdürlüklerinde ya da teknik birimlerinde ve Bölge Müdürlüklerinde Coğrafyacı olarak istihdam edilmek (işe girmek), yönetici olabilmek, kurumun hizmet düzeyini yükseltmek ve ülkenin kalkınma ve refahına katkıda bulunmak istemektedir.
Bu istem, Coğrafyacı’ların en temel anayasal ve evrensel insan hakkıdır. Yukarıdaki görüşlerimi, Meteoroloji Uzmanlığı konusunu Hürriyette tartışma konusu yapan Sayın Kazım ATAER’e köşesinde yayımlaması için de gönderdim. Umarım yazım gerekli ilgiyi görür ve konuya Coğrafyacı’ların uğradığı haksızlık açısından ve tartışılmasında bile hala çifte ölçütte yaklaşan ve konuya at gözlüğüyle bakanların daha adil ve nesnel bakabilmelerini sağlayabilir.

Saygılarımla,
Prof. Dr. Murat Türkeş (Fiziki Coğrafya ve Jeoloji – Klimatoloji ve Meteoroloji) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü – Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Çanakkale

Alıntıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir